TURKISH LESSON
  TheTime, Seasons, Months, Days, Weather, Numbers
 

TheTime, Seasons, Months, Days, Weather, Numbers

Telling the Time of Day

  1. A Time Vocabulary
  2. yıl or sene (arab.) - year - (you will hear both of these words in general use)
  3. ay - month (also - moon)
  4. saat (plural: saatler - hours) - hour
  5. dakika - minute
  6. saniye - second
  7. zaman - time

A word about the word "time..."

  1. zaman - time - this word is the main one in use for - "time, occasion.."
  2. ne zaman? - what time?, when?
  3. kaç zaman - how long?, how much time?
  4. zamandan zamana [zaman-dan zaman-a] - from time to time..
  5.  
  6. vakit (vakti)- point in time, occasion - Note: vakit - loses final vowel when suffixed with a vowel.
  7.  
  8.  
  9. Boş, vaktimiz var mı? - Have we got time to spare?
  10. vaktim yok, vaktim kalmadı - I haven't got time...
  11.  
  12. kere - time, point in time - dört kere - four times
  13. Onu, beş kere yaptım - I did it five times..
  14.  
  15. kez - time, point in time - This ia a provincialism, but is also used regularly in modern daily speech.
  16. üç kez - three times
  17. her kez - always
  18. bu kez - this time
Thanks to Nurcan Akaltun Çiftçi for additions to the above section - JG - June 2008.

What time is it..?

All about the - to the o'clock.., past the o'clock.. - and - at the o'clock.. - usages in Turkish to tell the time. Turkish requires or demands different/alternative forms when you want to tell the time.

  1. There there are basically four different forms to tell the time.
  2. a) Sentence structure
  3. b) Clause structure
  4. c) Short analog form
  5. d) Digital Form

Now let us classify the suffixes for each structure

  1. Stucture: It is # min. to # o'clock.. -e var
  2.  Saat iki'ye on (dakika) var
  3. It is ten (minutes) to two
  1. Structure: It is # min. past # o'clock -i geçiyor
  2. Saat iki'yi on (dakika) geçiyor.
  3. It is ten (minutes) past two.
  1. Stucture: At the time that..At # min. to # o'clock.. -e kala
  2. Saat iki'ye on (dakika) kala.
  3. At ten to two.
  1. Stucture: At the time that..At #min. past # o'clock.. -i geçe
  2. Saat iki'yi on (dakika) geçe.
  3. At ten past two.

The Sentence Structure can only be used with the suffix - -ken - while.. - inside another sentence as the examples below show...

  1. Saat kaç acaba? - What time is it please?
  2. Saat Yedi'yi çeyrek geçiyor.
  1. Ne zaman gelirsin? - When (at what time) will you come?
  2. Saat yedi'yi çeyrek geçiyor'da gelirim - (WRONG!)
  3. Saat yedi'yi çeyrek geçiyorken gelirim - (TRUE with -ken)
  4. Saat yedi'yi çeyrek geçe gelirim - (CLAUSE form)

or

  1. Saat altı'ya beş var'da gelirim - (WRONG!)
  2. Saat altı'ya beş varken gelirim - (TRUE with -ken)
  3. Saat altı'ya beş kala gelirim - (CLAUSE form)

Any of the 3 forms (except for the sentrence structure) can be used within a sentence. Let us see some examples...

  1. Saat 7'yi çeyrek geçe gelirim - (Clause)
  2. Saat 7 çeyrekte gelirim - (Analog)
  3. Saat 7:15 (yedi onbeş)te gelirim - (Digital)
  1. When you use the sentence structure, then it is used like this...
  2. Saat 7'yi çeyrek geçerken gelirim. - I will arrrive at a quarter past seven.
  3. (Lit: I will arrive (come) as (while) a quarter is passing 7 o'clock.)

Some times of day..

  1. şafak - dawn
  2.  
  3. kahvaltı - breakfast
  4.  
  5. sabah - morning
  6. sabahleyin - in the morning, at morning
  7.  
  8. gün - day
  9. bütün gün - All day long
  10. her gün - every day
  11. gündüz - daytime, daylight
  12.  
  13. öğle - noon
  14. öğleden sonra - afternoon
  15. öğle yemeği - lunch
  16.  
  17. akşam - evening
  18. akşamleyin - in the evening, at eventide
  19. akşam üstü - teatime, early evening
  20. akşam yemeği - dinner, evening meal
  21.  
  22. dün - yesterday
  23. dün sabah - yesterday morning
  24. dün akşam - yesterday evening
  25. dün gece - last night
  26. evvelki gün - the day before yesterday
  27.  
  28. alacakaranlık - twilight
  29.  
  30. gece - night
  31. geceleyin - in the night, at night
  32. gece yarısı - Lit: night its-half - midnight
  33.  
  34. geçen gün - the day past, the other day, yesterday
  35. geçen ay - last month
  36. geçen sene/yil - last year
  37. geçen hafta - last week
  38. geçenlerde - recently (in the past), lately
  39.  
  40. erken - early
  41. geç - late
  42. ne zaman - when (what time, the time that..)

Saying - "How long for.. ? How long since..?"

Ne iş yaparsınız? - What is your job? - [In general, so uses the Simple Present Tense]
Öğretmenim. - I am a teacher.

Dört yıldır öğretmenim. - I have been a teacher for 4 years. - [ You explain how many years you have been a teacher.]

İki bin üçten beri öğretmenim. - I have been a teacher since 2003. - [You explain how long since you became a teacher.]

Some more examples
  1. Dünden beri hastayım. - I have been ill since yesterday.
  2. Pazar Gününden /Pazardan beri evdeyim. - I have been at home since Sunday.

Another way of saying - since.

-meyeli/mayalı oldu/oluyor. - It is/ It was a period time since..

  1. Ben, sinemaya gitmeyeli 3 ay oldu/oluyor. - It was/is three months since I have been to the cinema.
  2. Birbirimizi görmeyeli beş yıl oldu/oluyor. - It is five years since we have seen/are seeing each other.
  3. Onlar evleneli sadece/yalnızca 2 ay oldu/oluyor. - It is just two months since they were/are married.

Some ways that we state the time of an event

çoktan, bile, zaten - already, besides

  1. Hâlâ öğle yemeğini yedin mi? - Have you eaten your lunch yet?
  2. Ooo,çoktan yedim. - Oooh,I have already eaten.
  3. Yedim bile. - I have already eaten.
  4. Sanırım bir şeyler yemek istiyor musun?. - Do you want something to eat.?
  5. Bana bir şey getirme. - Do not bring me anything.
  6. Ben yedim zaten. - Besides, I have already eaten.

Yeni/şimdi/henüz - just, just have.., have just...

  1. Hasan,lütfen banyoya girme. - Hasan,please dont go into the bathroom.
  2. Yeni/şimdi/henüz temizledim. - I have just cleaned (it).
  3. Kuruması gerek/lazım. Tamam mı? - It needs to dry. OK?
  4. Bana 100 lira ödünç verir misin Ayşe? - Can you lend me 100 Tl Ayşe?
  5. Üzgünüm.. - [or Kusura bakma..] - veremem. - I am sorry.. I can't (give).
  6. Daha yeni/şimdi faturaları ödedim. - I have just paid the bills.

Daha/henüz/hâlâ - yet

  1. Daha/henüz ödevini bitirmedin mi? - Haven't/have you finished your homework yet?
  2. Hayır, daha bitirmedim. Henüz değil.. - No, I havent finished yet. Not yet..
  3. Daha gelmediler. - They havent come yet.

şimdiye kadar /şu ana kadar - So far../up to now../until now..

  1. Bu kış şimdiye kadar/şu ana kadar kar yağmadı. - It has not snowed so far this winter.
  2. Bugün şimdiye kadar/ şu ana kadar hiçbir şey yemedik. - We have not eaten anything so far today.

ilk - the (very) first..

  1. Bu ilk kez araba sürüşüm/İlk kez araba sürdüm. - This is the first time I have driven a car.
  2. Bu, son iki saatte içtiğin beşinci kahve. - This is the fifth cup of coffee you have drunk in the last two hours.
  3. Son beş saatte iki fincan kahve içtin. - You have drunk two cups of coffee in the last five hours.

Note:
That - ilk - means - the very first one.., whereas - birinci - means - the first if a series..

  1. Dünyanın ilk insan Adam adlı'dı - The world's first man was called Adam
  2. Birinci yarış başlamak üzeredir. - The first race is about to begin.

hayatımda [hayat-ım-da] - ever.. in my life..

hayatında/hayatınızda - ever in your life.. (familiar = hayat-ın-da /formal = hayat-ınız-da)
onun hayatında - ever.. in his life.. [hayat-ı-n-da = in his life]
hayatımızda - ever.. in our life
hayatlarında - ever.. in their life

  1. Bu hayatımda okuduğum en sıkıcı kitap. - This is the most boring book I have ever read.
  2. Bu hayatımda içinde bulunduğum en zor durum. - This is the most difficult situation I have ever been in.
  3. Hayatımda tanıştığım en konuşkan/geveze insan. - He is the most talkative person I have met in my life.

Been to.. - Have you ever been to a place?

There are two methods to translate this in Turkish - (1) The Formal Method - and - (2) The Familiar/Informal method.

  1. (1) -de / -da / -te / -ta bulunmak - to be (found) in/on at a place
  2. Hiç Ankara' da bulundun mu? - Have you ever been to Ankara? - [Literature - formal]
  1. (2) -a/ -ya, -e/-ye gitmek - to go to a place
  2. Hiç Ankara' ya gittin mi? - Have you ever been to Ankara [Colloquial Speech - informal)

once, twice several times..

  1. bir kez, bir defa, bir kere - once
  2. iki kez, iki defa, iki kere - twice
  3. birçok kez/defa/kere - several times
  4. hiç - ever [in positive sentences]
  5. hiç - never [in negative sentences]
Some Examples

Neredeydin? - [or colloquial - Nerdeydin?] - Where have you been? / Where were you?

  1. Have you ever been to Antalya? - Hiç Antalya'da bulundun mu?
  2. Have you ever been to Antalya? - Hiç Antalya'ya gittin mi?
  3. Yes,I have been there once/twice. - Evet, bir defa/iki defa/ orada bulundum.
  4. Yes,I have been there many times. - Evet, bir çok kere (bir çok kez/ bir çok defa) oraya gittim.
  5. No, I have not been/never been there. - Yo, Antalya'ya hiç gitmedim.
  6. No, I have not been/never been there. - Yo, Antalya'da hiç bulunmadım.

Note:
Yo - is a gentle coversational way of saying - "No..". It is not so strong as using Hayır - No... It nay be a contraction of - "yok" - "there is not.."

Thanks to Nurcan Akaltun Çiftçi for contributing the sections above.. - JG - June 2008.

Months of the Year

Names of the Months
  1. January - Ocak
  2. February - Şubat
  3. March - Mart
  4. April - Nisan
  5. May - Mayıs
  6. June - Haziran
  1. July - Temmuz
  2. August - Ağustos
  3. September - Eylül
  4. October - Ekim
  5. November - Kasım
  6. December - Aralık

Days of the Week

The Weekday Names
  1. Sunday - Pazar - (Lit: market)
  2. Monday - Pazartesi - (Lit: after Sunday)
  3. Tuesday - Salı - (undefined)
  4. Wednesday - Çarşamba - (Lit: 4 days after sabbath - from Persian)
  5. Thursday - Perşembe - (Lit: 5 days after sabbath - from Persian)
  6. Friday - Cuma - (Lit: reunion - related to Persian/Arabic)
  7. Saturday - Cumartesi - (Lit: after Friday)

A Turkish Idiom

Bu iş, bir çarşamba pazara gibi - This job is a complete messup.. - (lit: This job is like a Wednesday Market.


The Seasons of the Year - Yıl Mevsimi

  1. ilkbahar - spring
  2. yaz - summer
  3. sonbahar - (also - güz) - autumn, fall (american usage)
  4. kış - winter

Note (I):
When saying "in the summer" Turkish says yazin or "in the winter" then the word kışın is used. This ending -in is an old Instumental Case which is no longer used much in day to day speaking other than these examples.
For "in the spring" and "in the autumn", the Static Condition (Locative) Suffix is used - sonbaharda and ilkbaharda

Note (II):
It should also be noted that very often the simple word bahar can supplant either ilkbahar or sonbahar - it depends on the choice of the speaker..


The Cardinal Points - Dört Yön

  1. Kuzey - North
  2. Güney - South
  3. Dogu - East
  4. Bati - West

About the Weather

A Weather Vocabulary
  1. berbat - awful
  2. soğuk - cold
  3. sıcak - hot
  4. güzel - good, nice
  5. harika - marvellous
  6. yağmur - rain (n.)
  7. yağmur yağmak - rain (v.)
  8. yağmurlu, yağışlı - rainy (adj.)
  9. kar - snow (n.)
  10. kar yağmak - snow (v.)
  11. kar yağışlı, karlı - snowy (adj.)
  12. dolu - hail
  13. hafif - light
  14. sert - heavy
  15. durmak - stop (v.)
  16. yıldırım - lightning (n.)
  1. fırtına - storm
  2. güneş - sun (n.)
  3. güneşli - sunny (adj.)
  4. hava sıcaklığı - temperature
  5. sıcaklık - heat
  6. derece - degree(s)
  7. şemsiye - umbrella
  8. ılık - warm
  9. hava - weather
  10. hava tahmini - weather forecast
  11. hava durumu - weather condition
  12. rüzgar - wind (n.)
  13. yel - wind
  14. poyraz - breeeze
  15. rüzgar esmek - to blow wind (v.)
  16. rüzgarlı - windy (adj.)

Some Daily expressions about the weather

  1. Ne güzel bir gün! - What a lovely day!
  2. Hava yarın nasıl olacak? - What will the weather be like tomorrow?
  3. Yine güneşli, fakat biraz rüzgarlı. - It's sunny again, but a little windy.
  4. Kaç derece? - What is the temperature?
  5. Hava çok sıcak. . - The weather is very hot.
  6. Neredeyse 31 derece. - Nearly 31°C (degree celsius).
  7. Erzurumda kar yağacağını düşünüyor musun? - Do you think it will snow in Erzurum?
  8. Sanmıyorum. Kar için erken. - I don't think so. It is early to snow.
  9. Fırtına olacağını düşünüyor musun? - Do you think there will be a storm?
  10. Sanmıyorum. - I don't think so.
  11. Ama Ağrı'da kar yağıyor. - But it is snowing in Ağrı.
  12. Orada kar yağışı ne zaman durur? - When will it stop snowing up there?
  13. Yakında durur. - It will stop soon.
  14. Yağmur mu başlayacak? - Will it start to rain?
  15. Evet, birazdan yağmur başlayacak gibi. - Yes, looks like rain soon.
  16. Şemsiyeye ihtiyacım olur mu? - Do I need an umbrella?
  17. Sana şemsiyeni yanına almanı öneririm. - I suggest you to get your umbrella with you.
  18. Ne berbat hava! Saat başı değişiyor. - What an awful weather! It changes hourly.
  19. Yağmur mu yağıyor? - Is it raining ?
  20. Evet, yağıyor. - Yes, it is (raining).

All about Turkish Numbers

The Cardinal Numbers

Cardinal Numbers 0 to 40
  1. sıfır zero ; 0
  2. bir 1
  3. iki 2
  4. üç 3
  5. dört 4
  6. beş 5
  7. altı 6
  8. yedi 7
  9. sekiz 8
  10. dokuz 9
  1. on 10
  2. on bir 11
  3. on iki 12
  4. on uç 13
  5. on dört 14
  6. on beş 15
  7. on altı 16
  8. on yedi 17
  9. on sekiz 18
  10. on dokuz 19
  1. yirmi 20
  2. yirmi bir 21
  3. yirmi iki 22
  4. yirmi uç 23
  5. yirmi dört 24
  6. yirmi beş 25
  7. yirmi altı 26
  8. yirmi yedi 27
  9. yirmi sekiz 28
  10. yirmi dokuz 29
  1. otuz 30
  2. otuz bir 31
  3. otuz iki 32
  4. otuz uç 33
  5. otuz dört 34
  6. otuz beş 35
  7. otuz altı 36
  8. otuz yedi 37
  9. otuz sekiz 38
  10. otuz dokuz 39
  1. kırk 40
  2. kırk bir 41
  3. kırk iki 42
  4. kırk uç 43
  5. kırk dört 44
  6. kırk beş 45
  7. kırk altı 46
  8. kırk yedi 47
  9. kırk sekiz 48
  10. kırk dokuz 49
Cardinal Numbers 50 to 100
  1. elli 50
  2. elli bir 51
  3. elli iki 52
  4. elli uç 53
  5. elli dört 54
  6. elli beş 55
  7. elli altı 56
  8. elli yedi 57
  9. elli sekiz 58
  10. elli dokuz 59
  1. altmış 60
  2. altmış bir 61
  3. altmış iki 62
  4. altmış uç 63
  5. altmış dört 64
  6. altmış beş 65
  7. altmış altı 66
  8. altmış yedi 67
  9. altmış sekiz 68
  10. altmış dokuz 69
  1. yetmiş 70
  2. yetmiş bir 71
  3. yetmiş iki 72
  4. yetmiş uç 73
  5. yetmiş dört 74
  6. yetmiş beş 75
  7. yetmiş altı 76
  8. yetmiş yedi 77
  9. yetmiş sekiz 78
  10. yetmiş dokuz 79
  1. seksen 80
  2. seksen bir 81
  3. seksen iki 82
  4. seksen uç 83
  5. seksen dört 84
  6. seksen beş 85
  7. seksen altı 86
  8. seksen yedi 87
  9. seksen sekiz 88
  10. seksen dokuz 89
  1. doksan 90
  2. doksan bir 91
  3. doksan iki 92
  4. doksan uç 93
  5. doksan dört 94
  6. doksan beş 95
  7. doksan altı 96
  8. doksan yedi 97
  9. doksan sekiz 98
  10. doksan dokuz 99

yüz (yüz also means - face or reason)


Listen to (mp3):    - Cardinal Numbers 1 to 10

More Cardinal Number Examples
  1. yüz 100
  2. iki yüz 200
  3. uç yüz 300
  4. dört yüz 400
  5. beş yüz 500
  6. altı yüz 600
  7. yedi yüz 700
  8. sekiz yüz 800
  9. dokuz yüz 900
  10. bin 1000
  1. iki bin 2000
  2. uç bin 3000
  3. dört bin 4000
  4. beş bin 5000
  5. altı bin 6000
  6. yedi bin 7000
  7. sekiz bin 8000
  8. dokuz bin 9000
  9. on bın 10000
  10. onbir bin 11000
  1. oniki bin 12000
  2. onuç bin 13000
  3. ondört bin 14000
  4. onbeş bin 15000
  5. onaltı bin 16000
  6. onyedi bin 17000
  7. onsekiz bin 18000
  8. ondokuz bin 19000
  9. yirmi bim 20000
  10. yirmi bir bin 21000
  1. yirmi iki bin 22000
  2. yirmi uç bin 23000
  3. yirmi dört bin 24000
  4. yirm beş bin 25000
  5. yirmi altı bin 26000
  6. yirmi yedi bin 27000
  7. yirmi sekiz bin 28000
  8. otuz bin 30000
  9. elli bin 50000
  10. bir milyon 1000000

Bullet Pencil 1kbCardinal numbers are followed by singular nouns. İkİ ev - two houses, beş yüz araba - five-hundred cars, kırk ağaç - forty trees

  1. beş yüz yirmi üç bin yedi yüz elli sekiz - 523, 758

Which may also be written in official papers without any spaces - as:

  1. beşyüzyirmiüçbinyediyüzellisekiz - 523, 758

The Ordinal Numbers

Ordinal Numbers
  1. birinci - also - ilk - first ; 1st
  2. ikinci second ; 2nd
  3. üçüncü third ; 3rd
  4. dördüncü fourth ; 4th
  5. beşinci fifth ; 5th
  6. altıncı sixth ; 6th
  7. yedinci seventh ; 7th
  8. sekizinci eighth ; 8th
  9. dokuzuncu ninth ; 9th
  10. onuncu tenth ; 10th
  1. yirmi üçüncü twenty-third ; 23rd
  2. otuz dördüncü thirty-fourth ; 34th
  3. elli beşinci fifty-fifth ; 55th
  4. kırk altıncı forty-sixth ; 46th
  5. altmış yedinci sixty-seventh ; 67th
  6. on sekizinci eighteenth ; 18th
  7. doksan dokuzuncu nintey-ninth ; 99th
  8. yüzüncü hundredth ; 100th
  9. bininci thousandth ; 1000th
  10. sıfır zero ; 0
  1. yarım (noun.) - half
  2. yarım elma - a half an apple
  3.  
  4. yarı (adj.) - half
  5. yarı elma - a half apple
  6. elmanın yarısı - the apple half
  7.  
  8. buçuk - half an hour
  9. çeyrek quarter of an hour
  10. bir - one ; 1 - (And is also the indefinite article - a or an)

About Distributive Numbers

Distributive Numbers
yarımşar half each
birer one each
ikişer two each
üçer three each
dörder four each
beşer five each
altışar six each
yedişer seven each
sekizer eight each
dokuzar nine each
onar ten each
on birer eleven each
yirmişer twenty each
yirmi beşer twenty-five each
otuzar thirty each
kırkar forty each
ellişer fifty each
yüzer a hundred each
ikişer yüz - (NOT iki yüzer) two hundred each
biner a thousand each
ikişer bin - (NOT iki biner) two thousand each
birer milyon
(NOT milyonar NOR bir milyonar)
a million each
 

 
 
  Bugün 90 ziyaretçi (104 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol